Akdeniz Foku

Akdeniz foku (Monachus monachus), günümüzde Monachinae alt familyasının Monachini (Keşiş fokları) alt grubunda değerlendirilmekte olup, bu soyun en eski ve ilkel formlarından biri olarak kabul edilir. 

Akdeniz keşiş foku, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN)’nin Kırmızı Listesi’ne göre, dünya genelinde “Nesli Tehlike Altında” kategorisinden “Hassas (VU)” kategorisine alınmıştır, ancak Doğu Akdeniz’de ise hâlâ “Nesli Tehlike Altında (EN)” olarak sınıflandırılmaktadır. Günümüzde dünyada 1000’den az Akdeniz keşiş fokunun yaşadığı bilinmekte olup, 400 - 600 bireyin Doğu Akdeniz’de, yaklaşık 350 bireyin Cabo Blanco (Cap Blanc) kolonisinde, 30’dan az Akdeniz fokunun ise Madeira Takımadaları’nda yaşadığı bilinmektedir


Akdeniz fokuna yönelik tehditler arasında habitat tahribatı, yaşam alanı olan kıyı mağaralarına müdahale, balıkçılıkta kullanılan av araçlarına kazara takılma sonucu boğulma, kasıtlı olarak öldürülme, salgın hastalıklar, yasa dışı ve aşırı su ürünleri avcılığı nedeniyle besinlerinin azalması ve deniz kirliliği bulunmaktadır. Özellikle kıyı mağaralarının maruz kaldığı dış etkenler, Akdeniz fokunun yaşadığı alanı ve kimi zaman yavrusunu terk etmesine sebep olabilmektedir. Bu etkenler arasında aşırı insan baskısı, yapılaşma, turizm amaçlı mağaraların ziyaret edilmesi ve su altı mağara dalışları bulunmaktadır.

Neden Keşiş Foku?

Keşiş fokları genellikle yalnız ya da küçük gruplar halinde sessiz, insandan uzak, izole kıyılar ve buralardaki mağaralarda yaşadıklarından bu yaşam tarzının, keşişlerin inzivaya çekilip yalnız yaşamasına benzediği düşünülmektedir. Aynı zamanda türün kıvrımlı ve yuvarlak baş - boyun yapısı ve rengi, keşişlerin giydiği cübbeye benzetilmiştir.

Akdeniz Foku Hakkında

Monachinae (Keşiş Fokları) alt familyasının Monachini (Keşiş fokları) alt grubunda değerlendirilen Akdeniz keşiş foku (Monachus monachus)’un, yakın geçmişe kadar en yakın akrabası sayılan ve günümüzde nesli tehlike altında olan Hawaii keşiş foku (Neomonachus schauinslandi) ile 1960’larda neslinin tükenmiş olduğu düşünülen Karayip keşiş foku (Neomonachus tropicalis)’ndan, yapılan filogenetik analizler, evrimsel ve morfolojik değerlendirmeler sonucunda yaklaşık 3-6 milyon yıl önce ayrıldığı düşünülmektedir. Bu iki tür için Yeni Dünya Keşiş Fokları (Neomonachus) olarak cins düzeyinde yeni bir adlandırılma yapılmıştır.

Ayrışma zamanı tahmini, Panama Kıstağı’nın oluşumunun yaklaşık 3 milyon yıl önce Karayip ve Hawaii keşiş foklarının türleşmesinde etkili olduğuna işaret eder.

Tarihsel olarak Akdeniz genelinde, Karadeniz’de, Kuzey Atlantik’te; güneyde Kuzey Afrika kıyılarında Cabo Blanco (Cap Blanc)’dan Fas’a ve Kuzey İspanya'ya kadar, Azor Adaları, Madeira ve Kanarya Adaları da dahil olmak üzere geniş bir dağılım gösteren türün, Roma İmparatorluğu döneminden itibaren derisi, deri altı yağ tabakası ve etinden faydalanmak üzere avlanması ile 20. yy’da sayılarında ciddi düşüşler meydana gelmiştir. Zamanla kıyılardaki insan baskısının, kıyısal yapılaşma ve turizm kaynaklı habitat kaybı ve bozulması sonucu artmasına, balıkçılıkla olumsuz etkileşiminin de eklenmesiyle bir zamanlar çok sayıda bireyden oluşan büyük kolonilere ev sahipliği yaptığı bilinen alanların birçoğunda neslinin tükendiği bilinmektedir. 

Akdeniz foku, kimi zaman balıkçılık ile olumsuz etkileşime girmektedir. Av araçlarına zarar verdikleri ve av aracına yakalanan türleri tükettikleri için balıkçılar tarafından kasıtlı olarak öldürülebilmekte ve balıkçılık av araçlarına hedef dışı av olarak yakalanmaları sonucu özellikle yavrular ve genç bireyler boğularak ölmektedir. Türün karşılaştığı diğer tehditler ise, aşırı avcılık nedenli besinlerinin azalması, denizel ortama giriş yapan antropojenik kirleticiler, salgın hastalıklar, toksik alg patlamaları, mağaraların çökmesi gibi öngörülemeyen faktörler, azalan genetik çeşitlilik ve iklim değişikliğidir.

Günümüzde Akdeniz keşiş foklarının kuzeydoğu Atlantik Okyanusu ve Doğu Akdeniz'deki 3 alt popülasyonu bulunur. Dağınık ve birbirinden izole gruplar halinde Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında, Kıbrıs, Yunanistan kıyılarında ve Arnavutluk’ta, Atlantik okyanusunda Portekiz’in Madeira Takımadaları’nda ve Batı Sahra - Moritanya arasında özellikle Cabo Blanco Yarımadası’nda  yaşadığı bilinmektedir. Bunun yanısıra, Hırvatistan, İsrail, İtalya, Lübnan, Libya ve Montenegro kıyılarında yakın zamanda tür gözlemi yapılmış olmasına rağmen, bu alanlarda Akdeniz fokunun yeniden üremeye başladığına dair herhangi bir kanıt yoktur ve buralarda tür hala nesli tükenmiş olarak kabul edilmektedir. Son olarak İspanya’da yapılan eDNA çalışmaları türün bölgedeki varlığına işaret etse de tür gözlem kaydı bulunmamaktadır. Ülkemiz kıyılarına baktığımızda, Akdeniz keşiş fokunun Karadeniz’de nesli tükenmiş olduğu, Marmara kıyılarında ise az sayıda bireyin varlığı bilinir.

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında, tür hâlâ yok olma eşiğinde olarak kabul ediliyordu ve bu nedenle Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN)’nin Kırmızı Listesi’ne göre “Nesli Kritik Tehlike Altında (Critically Endangered - CR)” olarak sınıflandırılıyordu. 2015 yılında popülasyondaki toparlanma belirtileri sonucunda, türün dünya genelindeki koruma statüsü “Nesli Tehlike Altında (Endangered - EN)” olacak şekilde değiştirildi ve 2019 yılında Doğu Akdeniz popülasyonu için de bu durum gerçekleşti.

Son on yılda dünya genelinde yapılan koruma çalışmaları sayesinde, tür ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalardan elde edilen güncel verilerin değerlendirilmesi ile Akdeniz keşiş foku popülasyonunda toparlanma belirtilerinin daha da yaygınlaştığı tespit edildi. 


Akdeniz Fokunun Fizyolojik Özellikleri

Bu deniz memelisinin yetişkinleri 2,3 – 2,8 m boyunda ve 240 – 300 kg ağırlığında, yenidoğanı ise yaklaşık 80 – 100 cm uzunluğunda ve 15 – 26 kg ağırlığında olur. Yavrular “lanugo” denilen koyu kahve - siyah renkte bir kürk ile doğarlar. Bu kürk yaklaşık 1 - 2 cm uzunluğunda kıllardan oluşur ve yavruyu sıcak tutmaya yarar. Bu koyu renkli kürkün bütünlüğü karın bölgesinde bulunan sarımsı beyaz renkli çoğunlukla yer yer noktalı yama ile bozulur ve bu yamanın şekli, büyüklüğü ve konumu bireyden bireye değişir. Yavrunun cinsiyeti bu açık renkli yamanın şekline göre belirlenir; vücudun yanlarına doğru uzayan, kelebek şeklinde bir yapı gösteriyorsa erkek, kareye benzer köşeli bir yapı gösteriyorsa yavrunun dişi olduğu söylenebilir. Bu açık renkli yama sadece Akdeniz keşiş fokunda bulunurken, Hawaii ve Karayip keşiş foklarında bulunmamaktadır. Yavrunun 1 - 2 aylığa kadar lanugo kürkü vardır. İlk kürk değişimi 3 - 6 aylık iken yavrunun sütten kesilmesiyle birlikte gerçekleşir ve yavru türün karakteristik özelliği olan gri renk kürke sahip olur. 7 aylık ila 3 - 6 yaş aralığındaki genç fokların cinsiyetinin belirlenmesi güçtür.

Akdeniz fokunda eşeysel dimorfizm gözlenir, yani erkek ve dişi bireyler arasında fiziksel farklılıklar görülür. Bu farklılıklar olgunluk aşamasına göre de değişmektedir. Vücut büyüklüğü açısından var olan bu fark, aynı zamanda renkte de kendini gösterir. Yetişkin dişiler genellikle kahverengi veya gri renkte olup vücutlarının alt kısmı açık renktir. Ayrıca, sırtlarında bulunan ve zamanla artan özellikle çiftleşme esnasında oluşan çok sayıda yara izi görülür. Yetişkin erkekler ise tamamen siyah olup, yavrularda olduğu gibi sadece karın bölgesinde açık renkli yama bulunur. Genelde erkeklerin boğazlarında ve arka yüzgeçlerinde oluşan yara izleri sosyal etkileşim ve çiftleşme sonucudur. Genç ve yetişkinlerde kürkü oluşturan kıllar kısa ve sert olup, 0,5 cm uzunluğundadır. Bu Yüzgeçayaklılar (Pinnipedia) arasında en kısa kıl yapısıdır.

Çoğu deniz memelisinden farklı olarak hem deniz hem de karaya bağlı bir yaşam sürdürürler. Doğal yaşam alanı açık kumsallar, kayalık kıyılar olan Akdeniz keşiş fokunun, avlanma baskısı, artan insan baskısı ve habitat kaybı nedenleriyle günümüzde buralardan çekilerek dinlenme, doğum ve yavru bakımı amaçlı kayalık kıyılarda bulunan sualtı ve su üstü girişli mağaraları yaşam alanı olarak tercih ettiği ve bu yeni marjinal habitat kullanımının türün sosyal ve üreme davranışlarını olumsuz etkilediği düşünülmektedir.

Madeira Takımadaları’nda ve Doğu Akdeniz’de doğumun çoğunlukla Ekim ve Kasım aylarında olduğu bilinir, ancak Cabo Blanco (Cap Blanc) alt popülasyonunda doğumlar yıl boyunca gerçekleşebilir. Doğum, insandan uzak, içinde hava boşluğu olan ve genelde az ışık alan bir kıyı mağarasının en dip kısmında, dalgaların kolay veya hiç ulaşamayacağı bir platform üzerinde olur. Platform, kumluk veya çakıllı alan ya da iri kayalık bir yapıdan oluşabilir.

Cabo Blanco (Cap Blanc) bölgesinde yaşayan Akdeniz keşiş foku dişilerinin en erken 3 yaşında, Madeira Takımadaları’ndakilerin ise 6 yaşında, genel olarak erkek fokların ise 4 – 6 yaşında cinsel olgunluğa eriştiği bilinir. Çiftleşme denizde olur ve 9-11 aylık hamilelik döneminin ardından genelde her sene tek yavru doğururlar. Emzirme 4-5 ay boyunca devam eder. Yavruların hayatlarının ilk haftasında suya girdikleri gözlemlenmiştir.

Akdeniz keşiş foku çoğunlukla kıta sahanlığında avlanır ve fırsatçı bir avcı olan türün besinleri oldukça çeşitlilik gösterir. Başta ahtapot, kemikli balıklar (özellikle Sparidae familyası) ve kabuklular ile beslenir. 200 m derinliğe kadar dalabildikleri bilinmektedir. Üç ay içinde yaklaşık 290 km’lik bir mesafe kat edebilirken, bir kerede en fazla 78 km mesafe kat ettikleri kaydedilmiştir.

Türkiye’de Akdeniz Foku Koruma Altında mı?

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere (Barselona, Bern, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, CITES) ek olarak, Akdeniz keşiş foku ile ilgili ulusal mevzuat ve ilgili ifadeler:

- 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu 5/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2020/20)’nin İkinci Bölümü’nde Yer Yasakları başlığı altında Diğer Yer Yasakları kısmında Madde 8’de yer alan “Akdeniz fokunun yaşadığı su altı veya su üstü girişli kıyı mağaralarında ışık kullanmak, her türlü vasıta ile dalış yapmak, yüzerek veya herhangi bir deniz vasıtasıyla girmek, mağara girişlerinde beklemek, demirlemek yasaktır” ibaresi gereğince türün yaşam alanları koruma altındadır.5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereğince nesli tehlike altında olan türler ve bunların yaşam alanlarının korunması esastır.

- 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, Merkez Av Komisyonu kararı gereğince 1977’den bu yana Akdeniz fokunun avlanması ve öldürülmesi kesinlikle yasaktır.

- Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgeleri’ne İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince Akdeniz foku yaşam alanlarının korunması gerekmektedir.

- 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu gereğince, Milli Park kıyılarında balıkçılık dahil olmak üzere her türlü insan faaliyeti yasak ve kontrol altında olduğundan türün habitatının korunması açısından oldukça önemlidir.

- 2872 sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde çevrenin korunması, iyileştirilmesi ve kirliliğin önlenmesi ile ilgili temel ilkeler belirlenmiş ve hükme tabi tutulmuştur.

Akdeniz Koruma Derneği Akdeniz Foku Çalışmaları Kapsamında Neler Yapıyor?

Akdeniz Koruma Derneği, 2016 yılından beri türün karşı karşıya kaldığı tehditleri ve etkilerini azaltmak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar arasında, Gökova Körfezi’nden Kaş-Kekova'ya kadar olan yaklaşık 710 kilometrelik kıyı şeridindeki kıyı mağaralarında, fotokapan kameralar ve gerçek zamanlı kamera sistemleri ile izlenmesi ve türün korunmasına yönelik farkındalık çalışmaları bulunmaktadır.

Dernek, izleme çalışmaları ile Akdeniz fokunun yılın hangi döneminde, ne sıklıkla ve hangi kıyı mağarasını üreme ve/veya dinlenme amaçlı kullandığı belirlenirken, bir yandan da birey tanımlama üzerinde çalışmaktadır. Bu çalışmalar sayesinde izlenen mağaraları kullanan birey sayıları, cinsiyeti ve yaş grupları belirlenmekte olup, türün mağaralarda olası tehlikelere ne sıklıkla maruz kaldığının ve  bu tehlikelerin etkilerinin belirlenmesi ile türe yönelik koruma çalışmalarının planlanması sağlanmaktadır.

Akdeniz Koruma Derneği, 2017 yılında gerçekleştirdiği bir mağara araştırma seferinde bir kıyı mağarası tespit etmiştir. Bu mağara, Akdeniz keşiş fokunun kullanımına uygun bir mağara olabilmek için, kuru bir alan bulundurmak dışında gerekli diğer tüm özellikleri barındırmaktaydı. Dernek, bu mağaraya doğaya zarar vermeyen malzemelerle bir yapay platform oluşturmaya karar vermiş ve bu çalışma dünyada ilk kez gerçekleştirilmiştir. 2019 yılının Temmuz ayında yapay platform tamamlanmış, ardından mağaraya bir fotokapan kamera yerleştirilmiştir. Sekiz ay sonra, ilk kez juvenil olduğu belirlenen bir Akdeniz fokunun yapay platformu kullandığı tespit edilmiştir. Bu gelişme büyük bir önem taşımaktadır çünkü insan baskısından uzak, üreme mağarası niteliğindeki mağaraların sayısı oldukça sınırlıdır. Bugün hâlâ yapay platform foklar tarafından kullanılmakta olup, bu mağaranın en az beş farklı birey tarafından kullanıldığı bilinmektedir​​.

2019 yılında Türkiye’de ilk kez Gökova Körfezi’ndeki bir mağarada fotokapan kameralar yerine gerçek zamanlı uzaktan izleme sistemini kullanan Akdeniz Koruma Derneği, güneş panelleri ve yedek akülerle çalışan bu sistem sayesinde görüntüleri eşzamanlı olarak izleyebilmektedir. Bu sistemdeki yüksek kaliteli görüntü kayıtları sayesinde, fokların üzerlerindeki yara izleri, doğal izler ve kürklerindeki renklenmeler gibi belirgin özellikler daha kolay ayırt edilebildiğinden bireylerin tanımlanması kolaylaşmıştır. En önemlisi, bu izleme sistemi arazi çalışması gerekliliğini ve dolayısıyla foklar ile mağarada karşılaşma riskini de ortadan kaldırmaktadır.

Çalışmalar kapsamında Gökova Körfezi’nden Kaş’a kadar olan kıyı şeridinde güncelde dokuz Akdeniz keşiş foku mağarası izlenmektedir. 2017-2021 yılları arasında yalnızca Gökova Körfezi’ndeki beş mağarada 18 birey tanımlanmış, bunlardan üçünün üreme mağarası olduğu tespit edilmiştir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen izleme çalışmaları, türün korunması için önemli veriler sağlamaktadır. Bu bilgiler, kamu kurumlarına raporlanarak gerekli koruma önlemlerinin alınmasına katkıda bulunmaktadır. Dernek, ayrıca öğrencilere ve yerel halka yönelik farkındalık ve eğitim programları düzenleyerek ekosistem bilincini ve doğa koruma sorumluluğunu artırmayı hedeflemektedir.


Proje Galerisi